Herhangi bir nedenle mide içeriğinin yukarı kaçması durumunda reflü gerçekleşmiş olur. İki türlü reflü vardır.
Gastroözofageal reflü (mide reflüsü) – mide içeriğinin yemek borusunun alt kısmına kaçması
Laringofaringeal reflü (boğaz reflüsü) – mide içerinin boğaza, genize ve ses tellerine kaçışı
Yemek borusunun alt kısmı mideden salgılanan asit ve sindirim enzimlerine kısmen de olsa dayanaklıdır. Mide içeriğinin gün içinde 20-30 defaya kadar yemek borusunun alt kısmına kaçması neredeyse normaldir. Boğaz mide asidi ve sindirim enzimlerine dayanaksız olduğundan bu içeriğin boğaza temas etmesi boğazda ses tellerinde ve yemek borusunun girişinde ödem ve salgıların artmasına neden olur.
Öğünler mideyi tam dolduracak kadar fazla yemeyin, tercihen az-az sık yemeye çalışınız.
Uyumadan önceki 2-3 saat içinde bir şeyler yememeye çalışınız.
Yüksek yastıkla yatmanız boğaza asit kaçışını önleyecektir.
Bel ve karın bölgesini aşırı sıkan kıyafetler giymeyiniz.
Tok karına spor yapmayınız. Özellikle karın egzersizlerinden uzak durunuz.
Gün içinde ve özellikle uyku öncesinde acılı, baharatlı, aşırı yağlı, asitli ve gazlı içecekler, hazır meyve suları, koyu çay, kahve, çikolata ve kakao içeren yiyecek ve içecekleri tüketmemeye çalışınız.
Poğaça ve börek gibi yağlı hamurlu yiyeceklerden uzak durunuz.
Süt, yoğurt, ayran tüketmemeye çalışınız.
Portakal, Mandalina, Limon, Nar, Ekşi elma, Kivi tüketmeyiniz.
Sigara ve alkol tüketmeyiniz.
Yemeklere aşırı limon suyu ve sirke eklemeyiniz.
Fast food ve kızartma yiyeceklerden ziyada ızgara ve haşlanmış yiyecekleri tercih ediniz.
Tükürük bezi taşlarına ilişkin şikâyetler taşın yerine, tıkanıklığın dercesine, tükürük salgı hızına ve bez dokusunda iltihap olup olmamasına göre değişir. Tipik yakınma, özellikle limon gibi tükürük salgısını arttıran bir yiyecek yenildiğinde aniden taşın olduğu bezde, yani çene altında, dilaltında ya da kulak önünde ani şişme ve ağrıdır. Kanalda tam bir tıkanma yoksa söz konusu şişlik bir iki saat içinde ortadan kalkar. Sonra tekrar tükürük bezini uyaran bir yiyecek yenildiğinde şikâyet yeniden ortaya çıkar.
Tedavide taşla birlikte akut bakteriyel bir enfeksiyon varsa öncelike söz konusu enfeksiyon antibiyotikler, antienflamatuvar ilaçlar ve sıvı alımının arttırılmasıyla tedavi edilir. Tükürük bezi taşlarının klasik tedavisi, açık cerrahi yöntemlerdir. Çene altı tükürük bezi kanalının içindeki taşlar ağız içindeki kanal ağzına yakınsa, ağız içinden çıkarılabilir. Ancak günümüzde siyalendoskopi tükürük bezi taşlarının tedavisinde yeni bir seçenektir.
Atrofik glossit dil yapisinda bulunan papillarda (dil yüzeyinizde bulunan küçük çıkıntılar) atrofiye yol açan dilin enflamatuar bir hastalığıdır. Bu hastalıkta dil düzgün yüzeyli kırmızı görünür. Atrofik glossit nedenleri: Beslenme yetersizliği (demir eksikliği, düşük B12 ve folik asit seviyeleri ve vitamin eksiklikleri), kuru ağız, Sjögren sendromu, ağızda mantar enfeksiyonu, Çölyak hastalığı.
Horlama, nefes alma sırasında havanın dar bir alandan geçerken, çevresindeki yumuşak dokuların titreşimiyle ortaya çıkan sestir. Darlık arttıkça doğal olarak horlama da şiddetlenecektir. Horlamayı oluşturan darlık, sanılanın aksine sadece burundaki bir patolojiyle değil, genellikle üst solunum yolunun dil arkasında ve yutak çevresindeki bölümünün daralmasıyla ilişkilidir.