Prof. Dr. Bülent Topuz'dan Fas Ulusal Kongresi İzlenimleri
Fas Ulusal KBB Derneği, 2025 yılında yapacakları Ulusal Kongreleri için Türkiye’yi özel konuk olarak belirlemiş. Hemen tüm dünya KBB akademisyenleri ve kurumları ile olumlu ilişkileri olan Metin Önerci vasıtası ile derneğimize ulaşıldı. Kendileri bizden en az ikisi Fransızca olmak üzere 5 konuşmacı talep ediyorlardı. Bu özel daveti, İfostanbul kongresine yönelik iletişim çalışmaları şeklinde değerlendirebileceğimiz gibi, Türk KBB uzmanlığının ulaştığı yüksek seviyenin uluslararası bilinirliğinin bir sonucu olarak da görebiliriz.
İlgili ve meraklısının hatırlayacağı üzere, özellikle Fransızca sunum konusunda KBB iletişim grubumuz vasıtası ile tüm camiaya ulaştık ve her bir üyemize müracaat etmek imkanı tanıdık. Bu sürecin sonunda Dr Seher Şirin ve Dr Denizhan Dizdar’ın ekibe katılmasına karar verildi. Diğer üç katılımcısı ise dernek yönetimini temsilen Dernek başkanı olarak ben ve dernek genel sekreteri olarak Dr Özgür Yiğit ve nihayet Dr Serdar Özer’den oluşan bir ekip olarak Fas’a vardık.
Kongrenin açılış konuşmasında Türkiye’ye verilen sözü İfos Başkanımız Dr Özgür Yiğit kullandı. Ayrıntılı bir konuşma ile Kongre üyeleri İfostanbul’a davet edildi.
Ekip elemanları her biri oldukça ilgi çeken konuşmalarını yaptılar. İlgi çektiğini sunumlar sonrası oldukça yoğun soru sorulmasından ve toplantı sonrası kuliste bize olan ilgiden anlıyoruz. İlgi, birlikte fotoğraf çekilmek şeklinde olduğu gibi, asıl olarak asistanların gözlem amaçlı Türkiye’deki kliniklerimizde bulunup bulunamayacakları üzerine yoğunlaşıyor. Keşke böylesi bir imkan olsa deyip kendi kendime şöyle bir hayal kuruyorum.
Mesela benim üniversitem Pamukkale üniversitesi, Fas’taki bir üniversite ile kardeş üniversite oluyor. Çeşitli anabilim dallarında 10 kadar asistan belirle bir süre için veya ihtisas yapmak üzere geliyorlar. Bunun anlamı sadece asistan gelmesi değildir, peşi sıra akademisyenler gelir gider, derken hastalar gelip gitmeye başlar, Denizli Fas’taki pek çok hasta için konsültasyon destinasyonu olur. Nitekim bize oracıkta danışılan bir hasta için Türkiye’de konunun uzmanı bir uzmana randevu alındı bile.
Onlar böylesi bir uygulamaya dünden hazırlar ama malum nedenle biz hazır değiliz. Biz tüm Türkiye’deki klinikler olarak kapasitemizin üstünde gönderilen asistan sayılarıyla nasıl baş edeceğimiz ile meşgulüz. Bu nedenle Türkistan coğrafyasından olan benzer taleplere de tam anlamıyla karşılık veremiyoruz. Bir ülkenin eline böylesi bir merkez olma fırsatı kaç defa geçer ki. Sağlık turizmi bakımından bir yıldız olmak istiyorsak, bu eğitim taleplerini fırsata çevirmemiz gerekiyordu. Üzülmemek elde değil.
Bir konuya daha değinerek, yazımızı sonlandıralım. Fas’a kadar gitmişken, İfos Dünya Kongresinin İstanbul’da yapılmasına karar verilen Dubai kongresi esnasında kongre delegelerine yemek daveti vererek, camiamıza büyük destek olan, o zamanın Dubai Büyükelçimiz, günümüzün Fas Büyükelçimiz Mustafa İlker Kılıç’a bir teşekkür ziyaretinde bulunduk.
Türk ekibi olarak uyumlu, verimli, güzel anılar biriktirdiğimiz bir kongre ve ülke ziyareti gerçekleştirmiş olduk…
0 Yorumlar