EAP kursunun ikinci gününde sabah toplantıları basit görünen ancak farklı bakış açılarının eklenmesi ile oldukça karmaşıklaşan sesin fonksiyonel anatomisi ile başladı. Hess tarafından Larengeal EMG ve spazmodik disfoni anlatıldı. Larengeal pacemaker çok merkezli çalışmasında gelinen nokta Nawka tarafından sunuldu. Pacemaker henüz nefes ritmi ile değil sürekli olarak uyarı veriyor. Bu durum ses kullanımını olumsuz etkilemekle beraber diğer kordotomi-aritenoidektomi gibi nefes açan cerrahilere oranla daha iyi ses sonuçları olduğu bildirildi. Daha sonra bebeklikten yaşlılığa sesin evriminden bahsedildi. Felix deJong, holistik bakış açısı ile bir bütünün parçalarını tek tek öğrenmenin bütünün işleyişini anlamayı sağlamayacağını anlattı. Son olarak total larenjektomili hastaların iletişim kurmaları için bir çalışma (hastanın eski sesini sentezleyen yazılım) sunuldu.
Gala yemeği tarihi bir restoranda samimi bir ortamda gerçekleşti.
EAP 2 kursunun son gününde ses ağırlıklı olarak konuşmalar devam etti. İlk olarak transseksüel ses üzerinde duruldu. Erkekten kadına (MFT) ve kadından erkeğe (FMT) dünüşümün önemli kriterlerinden birinin de kişiliğin aynası olan ses kalitesi olduğu belirtildi. Hormon tedavisinin yanında ses terapisinin ve ses cerrahisinin etkinliği tartışıldı. Farklı cerrahi yöntemler arasında Wendler glottoplasti üzerinde duruldu. Foniyatrinin yaşayan efsanelerinden Jürgen Wendler, Fonksiyonel ses terapisi konulu sunusunda hastalıkların teşhis ve tedavisinde hekimin sorumluluğunun tanı, tedavi endikasyonu, tedavinin uygulaması ve süpervizyonu ile klinik takip süreçlerinde devam ettiğini belirtti.
Son konuşma foniyatristin hekim olarak sahip olması gereken akustikle ilgili bilgileri içeriyordu. Ses alanındaki çalışmaları ile bilinen Çek Biyofizikçi Jan Svec, konuyla ilgili özet bilgiler verdi. Svec aynı zamanda videokimografiyi geliştiren isimlerden birisi olarak tanınıyor.
Toplantı dilek ve temennilerle sona erdi.
Haber: Dr. İlter Denizoğlu

